Size bir yörük yolculuğu hikayesi anlatayım.
Bu hafta sonu Ankara Yörük Çalıştayı vardı. Ben de davetli konuşmacılardan biriydim. Yörük Derneklerinin sorunlarının konuşulduğu oturumda oturum başkanlığı görevi de verilmişti. Öyle olunca mecbur gidecegiz, davete icabet etmemek olmaz. Aydın Yörük Derneği bir otobüs ayarlamış. Beraber gidelim diye davet ettiler. Tüm Aydin merkez ve ilçe yörük dernekleri imrenilecek bir birlik beraberlik içerisinde cuma gecesi saat 22' de Aydın' dan Ankara'ya doğru yola çıktılar. Gece 24 de Denizli' den ben ve Volkan Kaplam hocayı da aldılar. Denizli' den yolculuğumuz başladı. Gece yarısı ama sohbet, gürültü, patırtı, kahkaha, müzik uyumak ne mümkün. Herkes neşe içerisinde Öyle yolcu otobüslerinde yapılan yolculuk gibi degil yörüklerle yolculuk. Az uyusam diye uğraşıyorum bu defa demezler mi Konya Çeltikci ilçesi Honamlı yörüklerinin bulunduğu Honamli köyüne (mahallesine) gideceğiz, Honamlı Yörükleri beyi Muhammet Yılmaz bizi sabah çorbasına davet etti. Yahu başkanlar etmeyin, eylemeyin gecenin 04' ü bu saatte bir otobüs insan, kimin kapısı çalınır falan diyoruz ama nafile. Yok gideceğiz davet var diyorlar.
Otobüs Afyon'dan sonra o güzelim karayolundan ayrıldı, daldık köy yollarına.
Yunak tarafına doğru gidiyoruz, hoplaya zıplaya gidiyor otobüsümüz. Derken sabah 5 olmadan vardık Çeltikci Honamlı köyüne.
Bizi Honamli Yörükleri karşıladı bir baktım 7-8 kisi biz gelecegiz diye uyanmış, o sogukta bizi karşılıyor. Parkın çay ocağında sobayı yakmışlar, çay demlenmiş. Soba bugüne kadar gördüklerimden farkli döküm bir soba, sıcacık
Gelelim çorbaya, iki koca tencere, kazan desek de yanlış olmaz, çorba hazırlamış yörük analar. Bir kazanda balık çorbası var. Konya'nın ovasında balık çorbası. O kadar guzel ki sanırım herkes 2-3 kase içti. Bir kazan da mercimek çorbası. Analardaki inceliğe bakar mısınız belki balık sevmeyen olur diye mercimek çorbası da yapmışlar. Anadolunun güzelliği, inceliği her yerde karşımıza çıkıyor.
Kepçe, kepçe, kase kase çorbalar içildi ve çok hora gecti o soğuk havada.
Çorbaları, çayları içtik ve Ankara' ya doğru yola çıkacağız. Saat sabahın 6' sı oldu. Soğuk havayı ısıtan sımsıcak insanlar... Teşekkür yok sarılmak var. Güle güle yok, uğurlar olsun var.
Teşekkürler Muhammet Yılmaz başkan ve yörük analar.
Işte Anadolunun güzel insanlari, inceliği, güzelliği. Bir kez daha şahit olmaktan çok mutlu oldum.
Dönüş hikayemiz de var.
Dönüşte 1. 2. TBMM binalari, kurtulus savaşı müzelerimizi gezdik. Dönüş yolunda yörük türküleri, yörük hikayeleri, türkülerin hikayeleri, efeler, milli mücadelede yaşananları herkes sırayla dili döndüğünce anlattı, türküsünü söyledi. Muhteşem bir kültür, binlerce yıllık örf ve adetler.
Yörükler üretici, becerikli insanlar.
Cevizden incire, pastadan böreğe ikramları da sayayım. Herkesin eline sağlık. Üreticilerimize de bereket diliyorum.
Otobüsümüz eğlenceliydi. Bugüne kadar yaptığımız en güzel yolculuklardan biri oldu ve güzel bir anı olarak hafizalarımizda yerini aldı. Teşekkürler yolculuk davetiniz icin Mevlüt Kenar başkanım.
Ankara Yörük Calistayini da bir sonraki yazıda anlatayım.
YORUMLAR